- Philips, bağlantılı ofis aydınlatma sistemi ile daha rahat, verimli ve üretken bir çalışma ortamı sağlayan, geleceğin ofis modelini sunuyor
- Çalışanlar ofis ışıklarını ve sıcaklığı mobil uygulama vasıtasıyla kişiselleştirebiliyor
- Güç bağlantısı Ethernet üzerinden sağlanan LED aydınlatma, oda kullanımı ve iklimlendirmeyle ilgili anonim veriler sunarak, daha etkin bir bina yönetimi sağlıyor
Amsterdam, Hollanda – Aydınlatmada dünya lideri Royal Philips (NYSE: PHG, AEX: PHIA) tarafından yapılan açıklamayla tanıtılan bu çığır açan ofis aydınlatma sistemi, bina yöneticilerine, ofis çalışanlarına ve bina sahiplerine inanılmaz bir değer sağlıyor.
Çığır açan bu yeni sistem, Power-over-Ethernet (PoE) sistemiyle ofis aydınlatmalarını binanın IT ağına bağlıyor. Ofis çalışanlarının akıllı telefonları aracılığıyla binanın diğer sistemlerine erişip kontrol etmelerini sağlayan bir iletişim ağı olarak görev yapan aydınlatma sistemi sayesinde, çalışanlar daha rahat bir ışıklandırma altında ve daha verimli çalışabilecek.
Alıcılarla donatılmış olan yeni aydınlatma armatürleri, oda kullanımı, ısı ve nem ile ilgili anonim veriler topluyor. Binanın IT ağına bağlanan armatürler, ısıtma, havalandırma ve IT hizmetleri gibi diğer bina sistemleriyle iletişim kuruyor. Bu sayede bina yöneticileri, binanın gerçek zamanlı ve geçmiş kullanım verilerine tek bir sistem üzerinden erişim imkanı buluyor. Örneğin, cuma günü öğleden sonra binanın belirli bir katının kullanılmadığı bilgisini sistem üzerinden görebilen bina yöneticisi, o katın ısıtmasını, aydınlatmasını ve temizlik görev listesini buna uygun bir şekilde düzenleyebiliyor. Bina kullanım ve enerji tüketimi verilerine entegre bir sistem içerisinde erişilebilmesi, enerji verimliliği ve operasyonel verimlilik konularında hiç olmadığı kadar akılcı kararlar verilebilmesini sağlıyor.
Akıllı telefonlar üzerinden kontrol
Philips’in geliştirdiği sistem sayesinde ofis çalışanları, açık alan ofislerin aydınlatmasını ve toplantı odalarının sıcaklığını kendi tercihlerine göre ayarlayabilecekler. Akıllı telefonlarındaki bir uygulama ise, tavan armatürleriyle iletişim kurarak konumlarını tespit etmelerini sağlayacak.
Philips Lighting’den Jeff Cassis, “Kullanılan LED aydınlatma tek başına geleneksel aydınlatma sistemlerine kıyasla %80 daha yüksek enerji verimliliği sağlıyor. Aydınlatmanın çalışanlar tarafından kontrol edilmesi ise, genel ışık seviyelerinin daha düşük tutulabilmesine olanak sağlayarak daha da yüksek verimlilik sağlıyor,” şeklinde konuştu. “Isıtma, soğutma ve aydınlatma sistemlerinin binanın enerji tüketiminin %70’ine karşılık geldiği düşünüldüğünde1, faaliyet giderlerinde büyük bir tasarruf potansiyeli ortaya çıkıyor.”
Kablosuz iletişim cihazlarıyla donatılan armatürlerin oluşturduğu ve bir kapalı mekan GPS’ini andıran yoğun iç mekan konumlandırma ağı, yol bulma gibi konum bazlı sistemlerde kullanılacak. Sistem, bir akıllı telefon uygulaması aracılığıyla çalışanlara en yakın boş toplantı odası gibi faydalı bilgiler de sağlayabilecek.
Bina sahipleri ve bina yöneticileri için büyük avantaj
Sistem, bina sahipleri için de enerji verimliliği ve maliyetlerin düşürülmesinin ötesinde bir değer sağlıyor. İç mekan konumlandırma gibi gelişmiş özelliklerle bir araya gelen sistem, bina kullanıcılarına rahatlık, kişiselleştirme ve güvenlik gibi faydalar sağlayarak binanın değerini artırıyor ve kiracılar için daha cazip bir hale getiriyor.
PoE destekli standart armatürler, aydınlatma sistemlerinin kurulumu sırasında da maliyeti büyük oranda düşürüyor. Veri ve elektrik için tek bir Ethernet bağlantısı kullanan armatürler pahalı kablolama maliyetlerini azaltarak, kurulum masraflarında %50’ye varan oranlarda tasarruf sağlıyor.
‘The Edge’ adı verilen ve Deloitte için Amsterdam’da OVG Real Estate tarafından geliştirilen son teknoloji ofis binasında kurulu bağlantılı aydınlatma sistemi türünün ilk örneği olma özelliği taşıyor. Çalışma ortamlarında inovasyon alanının öncülerinden Deloitte ve OVG Real Estate, binanın en yüksek sürdürülebilirlik standardına (BREEAM2 – Outstanding) uygunluğunu sağlamak amacıyla Philips’i ve bağlantılı aydınlatma sistemini seçti.
Deloitte Hollanda Bilişim Kurulu Başkanı Erik Ubels, şu açıklamada bulundu: “Deloitte olarak temel önceliğimiz inovasyon. Çalışanlarımız için daha kolay kullanılabilen, rahat ve verimli ortamlar tasarlamak istiyoruz. Ayrıca ofislerimizin ofis alanı kullanımına yepyeni yaklaşımlar getirip veri analizinde çıtayı yükselterek, binaların CO2 ayak izlerini azaltmaya ve daha sürdürülebilir bir dünya yaratmaya katkıda bulunacağına inanıyoruz.”
OVG’nin Kurucusu ve CEO’su Coen Van Oostrom ise, konuya ilişkin şöyle konuştu: “ ‘The Edge’ kapsamındaki bu projede Philips ve Deloitte/AKD ile yaptığımız yenilikçi işbirliği, inşaat sektöründe sürdürülebilir gelişime dair yeni bir model oluşturacak. Bina sahiplerine, kiracılara ve ofis çalışanları için değer yaratacak bu bina yönetim sisteminin kurucusu olmak ve bu öncü şirketlerle birlikte geliştirilmesine katkıda bulunmak bizlere gurur veriyor. Bu projenin, sürdürülebilir ofis inovasyonları konusunda sürücü koltuğunda yer alma hedefimize uygun olduğuna inanıyoruz.”
¹ Frost ve Sullivan
² Uluslararası ölçekte kabul gören Bina Araştırmaları Kuruluşu Çevresel Değerlendirme Metodu’na (BREEAM) göre en yüksek seviye